İkinci el moda

İkinci el, moda için değil. Nesillerdir ana akım moda sahnesinde… Sessiz kuşak döneminde savaşların yarattığı maddi sıkıntılar dolayısıyla bir zorunluluk, 68 kuşağı için kapitalizme karşı bir duruş, yakın dönemde ise vintage giyim trendinin bir yansımasıydı. Ama milenyum jenerasyonu 2. el modaya daha profesyonel bakıyor; yeri geldiğinde yatırım yapacağı, zamanı gelince de elinden çıkaracağı bir araç

1995’te dünyanın ilk online mezat sitesi Ebay hayata geçtiğinde, ne kurucusu ne de açık artırmalara katılanlar işin bu derece ciddi bir boyuta ulaşacağını bilemezdi. 2017 verilerine göre, dünya ikinci el pazarı 500 milyar doları buluyor. Sadece ikinci el moda kategorisinde 100 milyon dolarlık bir potansiyelden bahsediyor uzmanlar. Bu piyasayı büyüten, 2010’da kurulan 2. el moda platformları oldu. Bunlar, editör gözünden geçmiş, trendlere ve dönemlere göre düzenlenmiş, üst düzey markaların ikinci ellerinin satıldığı, lüks hizmet anlayışına sahip siteler… İdealist start-up’lar olarak yola çıkan irili ufaklı birçok 2. el moda sitesi arasından The Vestiare Collective, The RealReal ve ThrepUp geçtiğimiz yıl zirveyi göğüslediler ve açılışlarından itibaren 100’er milyon dolarlık yatırım topladılar. Ayrıca artık bu siteler, sadece kıyafet ve aksesuvar değil, mücevher, ulaşılabilir sanat eserleri ve mobilya da satıyor. HT Cumartesi’den Çağla Bingöl’ün haberi…

MİLENYUM NESİL YATIRIM GARDIROBU OLUŞTURUYOR
Milenyum jenerasyonunu motive eden elbette ki sadece para olmaz, olamaz. Onlar hayatlarında maddiyattan daha fazlasını istiyor. Çevre bilinci taşıyorlar, dünyayı en çok kirleten 2. sektörün tekstil olduğunun farkındalar. Sadeleşme hareketine göz kırparak tüm mal varlıklarını detokstan geçiriyorlar. Ayrıca sevdikleri tasarımcılara ihanet etmiyor, sahte ürünleri satın almak istemiyorlar. Satış platformlarının yıldızını parlatan da orijinallik kontrolü oldu. Bu kontrol mekanizmasının önemini vurgulamak için Ebay’den bir örnek vereyim. Konunun öncüsü olsa da zaman içinde milyarın üzerinde ürün bulunmasından dolayı zaman zaman dipsiz kuyuya dönen Ebay de yenilik hareketine orijinallik kontrolüyle başladı. Şimdilik sadece 500 doların üzerinde, özel seçilmiş 12 marka çanta için mevcut.

EN ÇOK YATIRIM ÇANTAYA YAPILIYOR
Yatırım parçalarının en iyi örnekleri çantalar arasından çıkıyor. 2. el moda borsasında en çok işlemi Louis Vuitton çantalar görüyor. 2. ve 3.’ler ise sırasıyla Hermes ve Chanel. Geçtiğimiz yıl “Baghunter” adında, spesifik olarak 2. el çanta satışına yönelen bir web sitesinin yaptığı çalışma bu anlamda gösterge niteliğinde. 1955’ten beri değeri yılda ortalama yüzde 14.2 yükselen Chanel Classic Flap Bag, aslında altından bile daha güvenli bir yatırım. Özellikle 2010’da 2 bin 850 dolar olan fiyat etiketinin 2018 itibarıyla 6 bin dolara kadar yükselmesiyle kârlılığını kanıtladı. Daha dudak uçuklatıcı bir örnek isterseniz: 2017 Aralık’ta ünlü müzayedeci Christie’s tarafından yapılan bir açık artırmada, Jane Birkin ya da Audrey Hepburn veya Elizabeth Taylor tarafından kullanılmamış, 2015’te herhangi biri tarafından 10 bin dolara satın alınmış, metalik dokuda keçi derisinden bir Birkin çanta, tam 117 bin 394 dolara alıcı bulmuş. Elbette alışveriş düşkünü bir Hong Konglu tarafından.

Artık ikinci el sitelerinde fiyatı belirlemek de kolay. Mesela The Vestiare Collective, “the resale calculator” diye bir fiyat hesaplama uygulaması bile çıkardı. Tek yapmanız gereken marka, alış yılı, model adı gibi detayları girmek. Sadece en çok alım satımı olan 10 marka için kullanılabilen bu hesap makinesi, aslında bize yatırıma en uygun markaların listesini de veriyor. Bu noktada ‘acaba markalar ikinci el satışından rahatsız oluyorlar mı’ diye düşünmeyin. Bilakis mutlu oluyorlar. Önemli olan en çok yatırıma değen markalar listesine girebilmek. Böylece birinci el alıcılarınız da artıyor.

2. EL MODANIN GLOBAL OYUNCULARI KİMLER?

The VestIare CollectIve: Paris merkezli platform, 6 sene önce kuruldu ve hızla Amerikan piyasasında da yer buldu. Haftada 20 bin civarında yeni ürün vaat eden sitede, satmak istediğiniz ürünler için zorlu bir onay sürecinden geçiyorsunuz. Tüm ürünler Vestiare Collective tarafından teslim alınıp yeni sahibine ulaştırılıyor. Yüzde 35 civarında bir komisyon alıyorlar. Web sitesinde sadece giyim yok, mücevher, aksesuvar, saat, mobilya, obje ve hatta ulaşılabilir sanat eserleri bile var. Türkiye’ye de açık.

The RealReal: The RealReal sitesi aslında lüks ikinci el moda platformlarının mucitlerinden ve hâlâ en çok bilineni. Fakat son dönemde mücevher satışında yaşanan birkaç “şüpheli” olay nedeniyle prestiji biraz sarsıldı. The RealReal’e kabul olmak için en az 10 tane ürünle başlamanız gerekiyor. Böylece sürdürülebilir bir satış kanalı olarak kendinizi onaylatmış oluyorsunuz. Bu aşamayı geçerseniz ürünlerinizi incelemek için teslim alıyorlar. Birçok “moda ünlüsü” özellikle parizyen tarzın temsilcisi Instagram fenomenleri TheRealReal müşterisi ve satıcısı.

ThredUp: Üstteki örnekleri kadar lüks bir marka karmasına sahip olmayan ThredUp, daha orta karar bütçelere hitap ediyor. Mesela Michael Kors, Urban Outfitters gibi. Gözden çıkardığınız ürünleri web sitesinin size gönderdiği poşete dolduruyorsunuz ve en iyisini umarak yine size sağlanan kargo numarasıyla geri gönderiyorsunuz. Çok çeşitli fiyat aralıklarında ürünler bulunabilmesi nedeniyle yoğun trafik alıyor.

TÜRKİYE’DE NELER OLUYOR?
Türkiye’de de son dönemde sık sık 2. el moda alışverişinden söz eder olduk. Modacruz, Dolap ve Gardrops öne çıkan platformlar. Bunların arasında Modacruz 3 yılda yaklaşık 2 milyon kullanıcıya ulaşmış ve şimdiye kadar 5 milyon dolar civarı yerli-yabancı yatırım almış. Kendi sanal mağazanızı açabildiğiniz Modacruz’da, işi bir bilene bıraktığınız VIP sistemi de mevcut. Marka, interneti almak dışında satmak için de kullanabileceğini fark eden kadınların bazılarının aylık kazancının 2 bin-7 bin TL arasında değiştiğinden bahsediyor. Büyük ihtimalle onlar da bu kadar ilgi beklemiyorlardı. En güzel tarafı da orijinallik kontrolü sistemini getirmiş olmaları. Fakat Türkiye’de her konuda olduğu gibi ikinci el modada farklı dinamikler mevcut. Mesela yurtdışında pek eşi olmayan bir uygulama “ünlü gardıropları”. Moda konusunda da kendi zevkimiz ya da işin otoritelerinin yönlendirmeleri yerine, seçimlerimizi sevdiğimiz dizi yıldızlarının ya da Snapchat fenomenlerininkilere göre belirlemeyi tercih ediyoruz.

DOLAP BEKLEMEYE SON
Son olarak işin bir de psikolojik yönünden bahsetmemek olmaz. 2. el alışverişte kendimizi bir hazine keşfetmiş gibi mutlu hissediyoruz. “Birinin çöpü, kiminin hazinesi” gibi deyişleri hatırlayın. Tabii aynı hızla “Eskiye rağbet olsaydı bitpazarına nur yağardı” sözünü de aklınızdan silmeniz gerekecek. Ayrıca başka insanların gardıroplarını gözetlemek de çok eğlenceli olabiliyor. Hatta o kadar ki kadınlar artık outlet, indirim ve fırsat sitelerindense 2. el moda platformlarında gezmeyi tercih ediyorlar. Bu sitelerin büyümesinin en büyük etkilerinden biri kuşkusuz alışveriş alışkanlığımıza farklı bir mantığı sokması oldu. Artık hepimiz aldığımız ürünlere bir de bu gözle bakacağız. Gelip geçici bir heves mi, yoksa ikinci el borsasında yer bulur mu? Ayrıca Amerika’da yapılan bir araştırmaya göre ortalama bir kadının gardırobunun yüzde 60’ı giyilmeden “dolap bekliyor”muş. Şimdi kendi dolaplarımızı düşünelim. Buradan bile yola çıkarak kişisel potansiyelimizi hesaplayabiliriz. Bunun için illa maddi motivasyona da gerek yok. Doğayı ve yarınımızı düşündüğümüz zaman aslında biraz da zorunluluk gibi. Bir yandan portakaldan elyaf üretilmeye çalışılıyor, diğer taraftan vegan deriler üzerine çalışılıyor, markaların en büyük hedefi sürdürülebilirlik. Bu anlamda tüketici olarak atabileceğimiz en basit adımlardan biri 2. ele şans vermek olabilir.

Moda içinde yayınlandı

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir